ASO Başkanı Ardıç: "Sanayi firmalarımızın yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "Sanayi firmalarımızın da artık makine yatırımı kadar yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart" dedi.

ASO Başkanı Ardıç: "Sanayi firmalarımızın yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart"

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, "Sanayi firmalarımızın da artık makine yatırımı kadar yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart" dedi.

ASO tarafından BTK Konferans Salonu’nda düzenlenen ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Yüzyılında Yazılımın Sanayileşmesi Zirvesi’nde konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, yapay zeka, robotik teknolojiler ve nesnelerin interneti ile 4. sanayi devriminin tam ortasında olduklarını söyleyerek, "Her sanayi devrimi kendi içinde yıkıcı sonuçlar üretmişti ancak üretim süreçlerinin asli taşıyıcı altyapısı haline gelen yazılımın bu kez etkisi, bugüne kadarki tüm dönüşümleri gölgede bırakacak güçte" dedi.

Akıllı üretim sistemleriyle sanayide yeni bir paradigmanın inşa edildiğini dile getiren Ardıç, "Bu süreç, yalnızca teknolojiyi değil; iş yapma biçimlerini, rekabet kurallarını ve değer zincirinin tamamını yeniden şekillendiriyor. Geleneksel imalat sanayii, yerli bilişim teknolojileriyle iç içe geçmiş, yazılım tarafından koordine edilen entegre üretim sistemlerine bırakıyor. Tam da bu nedenle, bu dönüşümün merkezinde artık yazılımın kendisi var" ifadelerini kullandı.

Ardıç, Türkiye’nin bu alanda potansiyelinin yüksek olduğunu anlatarak, "Sanayide rekabet, giderek makineye yatırım yapan ile koda, veriye ve ürüne yatırım yapan arasındaki farkla belirleniyor. Bilgi ve iletişim teknolojileri pazarımız 2024 yılında Türk lirası bazında bir önceki yıla kıyasla yüzde 53 oranında büyüyerek, 1 trilyon 203,5 milyar liraya ulaştı. Sektörün gayrisafi yurtiçi hasılamızdaki payı yüzde 2,8’e, toplam ihracatımızdaki payı ise yüzde 1,3’e çıkmış durumda. Bu performans kıymetli, ancak küresel ligde hala başlangıç çizgisindeyiz" dedi.

"Yazılımda proje bazlı iş yapmaktan çıkıp, ölçeklenebilir ürünler ve küresel markalar oluşturmak zorundayız"

Ardıç, çalışmaların geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yazılımda proje bazlı iş yapmaktan çıkıp, ölçeklenebilir ürünler ve küresel markalar oluşturmak zorundayız. Yazılım ekosistemimiz son yıllarda gerçekten güçlü bir start-up dinamizmine ulaştı. Girişimcilerimiz oyun, fintech, bulut tabanlı yazılım dağıtım modeli gibi pek çok alanda dikkat çekici girişimler ortaya koyuyor; küresel ölçekte ses getiren başarı hikayeleri yazıyor. Ancak bu tabloya eşlik eden yapısal bir sorunumuz var; proje zenginliği, ürün fakirliği. Müşteri ihtiyaçları büyük ölçüde özelleştirilmiş projelere dönüşüyor fakat ortaya ölçeklenebilir, markalaşabilen, küresel pazarlara açılabilen ürünler yeterince çıkmıyor. Bu fotoğrafı değiştirmek zorundayız. Bunun için şirketlerimizin kendi içlerinde ürün yönetimini ayrı ve stratejik bir yetkinlik olarak inşa etmeleri gerekiyor. Müşteri talebinin proje formatına dönüşmesi yerine bu talebin mümkün olduğunca standart ürünlerin evrimini besleyen bir girdiye dönüşmesini sağlamalıyız. Ar-Ge teşviklerimizi de yalnızca yeni yazılım geliştirmeyi destekleyen mekanizmalar olarak değil, ürün yol haritası, küresel ölçeklenme, kullanıcı deneyimi ve lisanslama modelleri gibi alanları da kapsayacak şekilde yeniden tasarlamamız önem taşıyor."

Sanayi kuruluşları ile yazılım firmalarının iş birliğinin önemine dikkat çeken Ardıç, "Küresel ölçekte başarılı yazılım markalarına baktığımızda görüyoruz ki, bu markalar sadece iyi kod yazarak değil, net bir değer önerisi, güçlü bir güven algısı ve tutarlı bir kullanıcı deneyimiyle inşa ediliyor. Eğer bu birikimi yazılımla bütünleştirebilirsek akıllı makinelerden endüstriyel nesnelerin interneti çözümlerine, enerji yönetim sistemlerinden tedarik zinciri yazılımlarına kadar pek çok alanda ‘Made in Türkiye’ etiketini gururla taşıyan yazılım ürünleri ortaya çıkarabiliriz" dedi.

"Sanayi firmalarımızın yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart"

Ardıç, yazılım ve verinini de stratejik bir yatırım kalemi olarak görülmesi gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

"Sanayi firmalarının Ar-Ge merkezleri ve teknoparklardaki yazılım şirketlerimizin organize sanayi bölgelerindeki imalat firmalarımızla daha sistematik biçimde buluşturulması gerekiyor. Eşleştirme programlarıyla sanayicilerimizin sahadaki somut ihtiyaçları ile yazılım firmalarımızın yetkinlikleri arasında köprüler kurmalıyız. Sanayi firmalarımızın da artık makine yatırımı kadar yazılım ve veriyi de stratejik bir yatırım kalemi olarak görmesi şart. Yazılım odaklı ihtisas teknoparkları, sanayi yazılımlarına dönük test, sertifikasyon, siber güvenlik ve uyum merkezleri, bu alanda çarpan etkisi oluşturacak kritik unsurlar. Kamu alımlarında yerli yazılım ürünlerine ölçeklenebilir ve öngörülebilir talep sağlayacak çerçeveler tasarlarsak, sadece firmalarımızı değil, tüm ekosistemi besleyen bir dinamizm üretmiş oluruz. Bugün geldiğimiz noktada hepimiz biliyoruz ki sanayisiz kalkınma olmaz ama artık yazılımsız sanayi de olmaz."

Programa Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, TBMM Yapay Zeka Araştırma Komisyonu Başkanı Fatih Dönmez, ASO Başkanı Seyit Ardıç, BTK Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu katıldı.

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER