İstanbulspor Teknik Direktörü Barış Kanbak, Türk futbolunda gençlere şans verebilmenin cesaret istediğini belirterek, "Türk futbolunda altyapı sorunlarıyla ilgili ciddi anlamda bir karamsarlık görmüyorum. Tesisleşmede sıkıntılarımız var. İlk adım olarak bu sıkıntılar çözülmeli" dedi. Kanbak, İstanbulspor’un cazip kılan yönünün inandığı, güvendiği ve bulduğu değerlere sabır göstermesi olduğunu vurguladı.
Kasımpaşa Spor Kulübü’nde uzun yıllar analiz sorumlusu ve yardımcı antrenör olarak çalışan ve geçtiğimiz günlerde İstanbulspor ile 5 yıllık sözleşmeye imza atan Barış Kanbak, ilk kez teknik direktör olarak göreve başladı. Genç teknik adam yeni kulübünde kısa süredeki gözlemleri, kişisel hedefleri, oyun sistemi, kulüp yapısına kadar birçok konuya ilişkin İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. İlk olarak kendisine duyulan güven için İstanbulspor Kulübü Başkanı Ecmel Sarıalioğlu ile yönetim kuruluna teşekkür ederek sözlerine başlayan Kanbak, "Benim için burada çok değerli buluşma oldu. Bizim için çok anlamlı, elimizden gelenin en iyisini yapacağız" şeklinde konuştu.
"İstanbulspor’a geldiğimizde ilk dokunuş mental açıdandı"
Geçirdiği kısa sürede takımdaki analizleri hakkında değerlendirmede bulunan Barış Kanbak, "Buraya geldiğimizde kendimizi çok yoğun bir maç trafiğinin içerisinde bulduk. O yüzden ilk dokunmak istediğimiz, ilk değinmek istediğimiz şey; mental anlamda, zihinsel anlamda dokunuşlardı. Sonrasında daha çok oyunla ilgili ilerleme yapmayı planlıyoruz. Kırılgan bir yapıya sahip oyuncu grubu vardı. Tabii ki Mustafa Alper Avcı hocamıza da hizmeti ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum, bizden önce belli bir hazırlık süreci ve lig periyodu geçirdi. Çok genç bir oyuncu grubuyuz. Ligin belki de Adana Demirspor’dan sonra en genç takımına sahibiz. Genç bir takımla çalışmak aslında benim alışkanlıklarımdan biri. Çünkü altyapıdan, akademiden bugünlere yükseldim. Onlarla nasıl diyalog kuracağımı, nasıl dokunabileceğimi kendimce iyi bildiğimi düşünüyorum. Günümüzün gençleri, geçmişteki gençlere göre mental açıdan daha zayıflar, daha kırılganlar. Hem sosyal açıdan hem mesleki açıdan. Bunun maçlara yanması, birçok maçta görünüyordu; gol yedikten sonra öz güven eksikliği, skor anlamında da geriye düşme ve devamında toparlayamama gibi senaryolarla karşı karşıya kalıyordu. Çok şükür bu iki maçta, buna paralel her geriye düşüşten sonra bir reaksiyon verdik. Futbol anlamında çok çalışma süremiz olmadı. Oyuncularımız bunu kendileri yaptı, bunu ispatladı. Buradaki değerli dokunuş bence mental açıdandı. Onlara tekrardan o öz güveni daha önce yaptıkları şeyleri hatırlattık ve kendileri bunu başardı" ifadelerini kullandı.
"İlk günden buraya kendimi ait hissettim"
İstanbulspor Kulübü’nün yapısına alışkın olduğunu dile getiren Kanbak, "Kasımpaşa Kulübü’nde de çalıştığım dönemde aslında benzer bir yapı var. Biraz daha mütevazı hali diyebiliriz ama vizyonu ve misyonu, buradaki insanların çalışma biçimi, oyuncuların buraya gelme biçimi çok benzer. Ben ilk günden buraya kendimi ait hissettim. Benim için sadece renkler ve isim değişti. Adaptasyon sürecinde zorluk yaşamadım. Bu durum da benim için avantajdı" diye konuştu.
"Oyun tarzı olarak en yakın isim Sami Uğurlu"
Yardımcı antrenör olarak çalıştığı teknik direktörler arasında oyun anlayışının kendisine en uygun ismin Sami Uğurlu olduğunu belirten Barış Kanbak, birlikte çıktıkları yolu anlattı. Kanbak, "Kasımpaşa’da çok fazla teknik adamla çalıştım. Benim için avantajlı ve dezavantajlı durumlar da oldu. Tecrübeli hocalarla çalıştım. Sami (Uğurlu) hoca ile iki dönem çalıştık. Beraber başlamıştık, ikimiz de kulüp antrenörüydük. Kendi mevcut yapımızın içinden bir ekip oluşturmuştuk. O dönem hoca bizlere, biz hocaya güvendik, kulüp hocaya güvendi. Böyle bir birliktelik oldu. Oyun tarzı olarak da en yakın Sami Uğurlu diyebilirim" dedi.
"Agresif baskılı oyunu seviyorum"
Oyun sistemi hakkındaki soruya 33 yaşındaki teknik adam şu yanıtı verdi:
"Buranın bir hem kulüp yapısı var hem teknik ve taktik açıdan da oyun alışkanlığı var. Fatih (Tekke) hoca dönemi, Osman (Zeki Korkmaz) hoca dönemi, Yalçın (Koşukavak) hoca dönemi olsun, o dönemlerde de takip ediyordum. Pozitif işler yapmaya çalışan, çoğunlukla skordan bağımsız önce oyunu kazanmaya çalışan ama iyi oyunla birlikte skoru da kovalayan bir mantalitesi vardı her zaman. Şu anda da bu şekilde devam ediyor. Bizim geldiğimizde bulunduğumuz konum aslında biraz önceliklerin değişmesine neden oldu. Çünkü kırmızı hata çok yakındık. Hala uzak sayılmayız, çünkü bu lig böyle bir lig. İki maç kazanınca kendini play-off hattında buluyorsun, iki maç kaybedince kendini kırmızı hatta buluyorsun. Önceliğimiz şu an adım adım kazanarak gitmek. Kafamda oyun yapısı ve kültürü var. Bu da takımın alışkın olduğu oyun felsefesine yakın. Geldiğimde de onu söyledim, ’Kendi oyununuzu oynayın’ dedim. Çünkü zaman olmadığı için bir şey verememiştik sahada. Takım aslında buna reaksiyon da gösterdi. Bu benim için bir ışık. O yoldan devam etme ve o yolda ufak dokunuşlarla daha mükemmel hale getirebilmeye çalışmak. Oyun felsefemizin başlangıcı olabilir. Agresif baskılı oyunu seviyorum. Gegenpress dedikleri karşı presi tercih ediyorum. Burada fiziksel durum da çok önemli."
"1. Lig, Süper Lig’e göre daha mücadeleci bir lig"
Ligde ilk yarının bitimine iki hafta kaldığını hatırlatan Barış Kanbak, devre arasına kadar alınacak sonuçların takımın yol haritasını belirleyeceğini söyledi. Kanbak, ligin çok sert bir oyun kültürü olduğunu vurgulayarak, "Geçen sezon Tuncay (Şanlı) hocayla çok kısa Çorum süreci geçirdim. Aslında 1. Lig ile orada tanıştım. Gerçekten çok farklı. Süper Lig ile 1. Lig arasında uçurum var. Bunu olumsuz anlamda söylemiyorum; daha mücadeleci bir lig. Belki oyun anlamında bazı öncelikler farklı. Oynadığımız iki maçta da bunu gördük. Biz eğer yediğimiz gollerden sonra mücadele etmeyi bıraksaydık asla o dönüşler olmazdı. Bu ligin çok sert bir oyun kültürü var, oyun yapısı var, oyuncu yapısı var. Biz de ona yönelik hazırlıklarımızı, geliştirmemiz gereken yönleri not alıyoruz, planlıyoruz. Gerçekten kolay değil. Play-off ve düşme hattını konuşmak gerekirse ben adım adım yorum yapmayı sağlıklı buluyorum. Çünkü play-off yolu uzun bir yol. Önümüzde devre arası için iki kritik maçımız var. Onları oynadıktan sonra yolun haritası ortaya çıkacak, hangi yöne doğru devam edeceğimiz, nasıl mücadele edeceğimiz daha net olacaktır diye düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"Eksik bölgeler için görüşme yaptık"
Ara transfer dönemi öncesi eksik bölgeler için yönetimle görüşme yaptığını dile getiren sarı-siyahlıların teknik direktörü, "Çok sıkışık bir maç trafiğimiz olduğu için aslında bu iki hafta transfer konularını konuşmak değil daha çok takımı tanımakla geçti. Önce şuna karar vereceğiz; elimizdeki mevcut oyuncularla ne kadar maksimum verim alabilirsek onu almaya çalışacağız. Zaten burada hali hazırda kulüp yapısı olduğu için transferlerle ilgili kulübün profesyonelleri çalışmalarını sürdürüyor. Başkanımla da bunu konuşmuştum. Takviye yapılacağını söyledi. Buraya uygun oyuncuları bulmak gerekiyor. İstanbulspor transfer yapmış olmak için transfer yapan bir kulüp değil. Eksik bölgeler anlamında bir ön görüşme yaptık. İnşallah o süreci de iyi geçireceğiz" ifadelerini kullandı.
"Ralf Rangnick’in oyun yapısından etkilendim"
Alman Teknik Direktör Ralf Rangnick etkilendiğini aktaran Barış Kanbak, "İlk olarak 2005 yılında Schalke’nin başındaydı. Schalke, Fenerbahçe ile Şampiyonlar Ligi’nde eşleşmişti. İlk orada görmüştüm, oyun yapısından çok etkilenmiştim. Daha sonra Leipzig’de görev aldı, 2015-2018 yılları arasında. Bence çok başarılı bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. Şu anda Avusturya Milli Takımı’nın başında, orada da ciddi işler yapıyor. Oyun yapısından dolayı Ralf Rangnick diyebilirim. Yine bir başka Alman Jürgen Klopp ama Klopp’un çalıştığı takımlar üst seviye olduğu için orada o işleri çıkarmak daha kolay oluyor. Rangnick’in ki daha değerli gibi" değerlendirmesinde bulundu.
"Türk futbolunda altyapı sorunlarıyla ilgili karamsarlık görmüyorum"
Türk futbolunda altyapıda gelen fırsatların iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Barış Kanbak, "Altyapılar her zaman konuşulan ama çok konuşulduğu için de çözüme varmadığını yorum yapabiliriz. Bugün hala sorun olarak konuşabiliyorsak, demek ki çözüm üretmiyoruz. Ben bunu çözecek konumdaki kişi değilim. Çok da olumsuz olduğunu düşünmüyorum. Geriye dönüp baktığımızda stoperimiz Duran (Şahin), son maçta da çok iyi performans gösterdi. Profesyonel kariyerindeki ilk golünü de attı. Fırsatlar geliyor. Burada önemli olan bu fırsatı ne kadar değerlendirmek istiyoruz. Sonuç odaklı mı gideceğiz, gelişim odaklı mı gideceğiz, bir karar vermek gerekiyor. Özellikle ülkemizde eğer gerçekten sonuç odaklıysak gençlere şans verebilmek bazen cesaret istiyor. Türk futbolunda altyapı sorunlarıyla ilgili ciddi anlamda bir karamsarlık görmüyorum. Tesisleşmede sıkıntılarımız var. İlk adım olarak bu sıkıntılar çözülmeli. Çünkü oyuncunun gelişeceği yer saha. Saha yoksa oyuncunun istediği kadar potansiyeli olsun bu ortaya çıkmayacaktır" diye konuştu.
"Finansal anlamda çok fazla sıçramalar yapmamalıyız"
Transfere harcanan paraların sürdürülebilir başarıyı getirip, getirmemesi konusuna değinen Kanbak, "Başarıya giden yol birçok farklı tercihten geçiyor. Kimisi finansal gücüyle bunu yapıyor. Kimisi akademisinden yetiştirdiği oyuncuların gücüyle bunu yapıyor. Kimisi genç ve potansiyelli oyuncuyu transfer edip, kadrosunu yapılandırıyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor; büyük bütçelerle işler yapan takımlarımız. Çok önemli transferler yapıyorlar. Başarıyı sürdürememelerinin sebebi bir karar alındıktan sonra bu yüksek maliyetli transferlerle devam etmekse, onun devamını sağlamıyorlar. 1-2 sezon böyle geçirip, sonrasında tekrar eskiye dönüş oluyor. O maliyetli oyuncu grubunu da harcanan paraların da sabrını göstermiyorlar. İçinde bulunduğum İstanbulspor Kulübü’nde daha sağlıklı adımlar atılıyor. Bir kere kimseye borcu olmayan bir kulüp olabilmek, bu Kasımpaşa’da da böyleydi. Bence bütçe yönetimi çok değerli. Türkiye’nin ekonomik şartları da ortada. Finansal anlamda çok fazla sıçramalar yapmamak lazım. Bunları yapan takımlarımızın da mevcut durumlarını 3-5 yıl sonra görebiliyoruz. Terazinin iki kefesini de dengeli tutmakta fayda var" dedi.
"İstanbulspor, bulduğu değerlere sabır gösteriyor"
Geçmiş yıllarda Zeki Çelik ile son dönemde Gaoussou Diarra’nın İstanbulspor’dan Avrupa’ya transferinde oyuncular üzerinde bir motivasyon kaynağı oluşturup, oluşturmamasıyla ilgili soruya Barış Kanbak, "Bu kulübün tercih edilme sebeplerinden biri de bu; potansiyeli ortaya çıkarması. Potansiyele şans vermesi. Bu teknik adamlar için de geçerli. Diarra’yı kimse tanımıyordu. Benim mezun olduğum Haliç Üniversitesi’nin okul takımındaymış. Bulmak önemli, bulduktan sonra da ona sabretmek çok önemli. Bu kulübün bence burayı en cazip kılan yönü inandığı, güvendiği ve bulduğu değerlere sabır göstermesi diye düşünüyorum" diye cevap verdi.
"VAR’da teknik açıdan problemler olduğunu düşünüyorum"
Video Yardımcı Hakem (VAR) sistemiyle ilgili düşüncelerini de dile getiren Kanbak, "Sistem olarak faydalı bir sistem. Futbolda olmalı. Belki kullanım olarak problemler yaşıyoruzdur. Daha iyi kullanabiliriz. Birçok ülkede kullanılan bir sistem. Orada daha çabuk kararlar, daha net gösterimler oluyor. Bu maçların çekim kalitesi ve kamera sayısıyla da avantaj veya dezavantaj sağlıyor. Premier Lig’deki bir maçın kamera sayısı ile Türkiye Ligi’ndeki kamera sayıları arasında ciddi bir fark olduğunu duymuştum. Bu da kaliteli, net görüntünün ulaşmasını zorlaştırıyor. Burada sadece hakemlerimiz için değil sistemin de yönetilebilir olması için ve hatayı en aza indirebilmesi için araç-gereçlerin de yeterli olması lazım. Burada teknik açıdan problemler olduğunu düşünüyorum" açıklamasında bulundu.