PepsiCo Türkiye, ‘Net Su Pozitif’ vizyonu doğrultusunda Doğa Koruma Merkezi iş birliğiyle yürüttüğü Bir Damla Bir Dünya Projesi kapsamında, fabrikalarında kullandığı suyu yüzde 100’e varan oranlarda doğaya geri kazandırıyor. Doğa Koruma Merkezi verilerine göre, 2024 yılı sonunda 735 milyon litre su tasarrufu sağlandı. 2025 yılı sonunda ise toplam tasarrufun 1,6 milyar litreye yaklaşık 674 olimpik havuza ulaşması bekleniyor.
Dünyanın önde gelen yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo, ‘PepsiCo Pozitif’ stratejisinin temel bir unsuru olan ‘Net Su Pozitif’ vizyonu doğrultusunda, su kaynaklarını korumayı ve fabrikalarının bulunduğu bölgelerde sürdürülebilir etki oluşturmayı odağına almaya devam ediyor.
Şirket, bu yaklaşım kapsamında suyu daha verimli kullanmayı, kullanılan suyu doğaya geri kazandırmayı ve tarımsal üretimde su riskini azaltmayı önceleyen projeler hayata geçiriyor. Doğa Koruma Merkezi (DKM) iş birliğiyle, 60 milyon TL’nin üzerinde bir bütçeyle hayata geçirilen Bir Damla Bir Dünya Projesi, bu vizyonun en somut örneklerinden biri olarak Türkiye’de yüksek su riski taşıyan bölgelerde kapsamlı bir dönüşüm oluşturmayı amaçlıyor.
Adana, Mersin, Manisa ve İzmir’deki çiftçilerin modern sulama tekniklerini kullanmasını sağlayarak tarımda kullanımı azaltan proje kapsamında çiftçilere iklim değişikliği ve kuraklıkla mücadele, suyun verimli kullanımı ve toprağın korunması konularında eğitimler veriliyor. Bu eğitimlerde; tasarruflu sulama yöntemleri, basınçlı sulama sistemleri, doğru sulama zamanlaması, bitki ve toprak özelliklerine uygun sulama teknikleri ve toprakta organik madde artırımı gibi sürdürülebilir tarım uygulamaları öğretiliyor. Tarlalarda 3 bin dekara yakın alanda damla sulamanın yaygınlaştırılmasına destek olan proje ile fabrikaların bulunduğu havzalarda suyun geri kazandırılması destekleniyor.
"Su artık sadece çevresel bir konu değil; herkes için ortak, acil ve hayati bir mesele"
Dünyanın ciddi bir su kriziyle karşı karşıya olduğunu dile getiren PepsiCo Türkiye Genel Müdürü Ergün Günay, "Birleşmiş Milletler’in 2024 Dünya Su Gelişimi Raporu, son 20 yılda 1,4 milyar kişinin kuraklık ve suyla ilgili konulardan doğrudan etkilendiğini ortaya koyuyor. Yalnızca bu rakam bile, suyun geleceğinin artık küresel risk sıralamalarında neden en üst basamaklarda yer aldığını çok açık bir şekilde gösteriyor. Bu tablo yalnızca ekosistemlerin değil, gıda güvenliğinin, toplumsal yaşamın ve ekonomik istikrarın da tehdit altında olduğunu ortaya koyuyor. Su artık sadece çevresel bir konu değil; herkes için ortak, acil ve hayati bir mesele. Bu nedenle suyu korumak hem ülkeler hem de şirketler için önemli hale geldi" ifadelerini kullandı.
"Manisa, İzmir ve Tarsus’ta yapılan damla sulama uygulamalarıyla 2024 yılında Manisa fabrikasında kullandığımız suyun yüzde 100’ünü, İzmir’de yüzde 94’ünü, Tarsus’ta ise yüzde 58’ini doğaya geri kazandırdık"
PepsiCo Türkiye’nin hem bir gıda ve içecek şirketi olarak hem de tarım odağında yaptığı çalışmalar kapsamında su yönetimini sürdürülebilirlik stratejisinin önemli unsurlarından biri olarak gördüğünü dile getiren Ergün Günay, "Şirket olarak Net Su Pozitif vizyonumuz doğrultusunda yalnızca su tüketimini azaltmakla yetinmiyor; özellikle su riski yüksek bölgelerde kullandığımız suyun tamamını doğaya geri kazandırmayı hedefliyoruz. Doğa Koruma Merkezi iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz Bir Damla Bir Dünya Projesi ile sadece geçtiğimiz yıl Manisa fabrikasında kullandığımız suyun yüzde 100’ünü, İzmir’de yüzde 94’ünü, Tarsus’ta ise yüzde 58’ini doğaya geri kazandırdık. 2023 ve 2024 yıllarında 735 milyon litre su tasarrufunda bulunduk. 2025 yılı itibariyle bu rakamın 1.6 milyar litreyi bulması için çalışıyoruz. Böylece 674 olimpik havuza karşılık su tasarrufu yapılmasını desteklemiş olacağız. Bu somut sonuçlar, su yönetimini stratejik bir öncelik olarak ele aldığımızın ve sahada gerçek etkiler ürettiğimizin en net göstergesi. Önümüzdeki dönemde projeyi daha fazla bölgeye yayarak hem doğaya hem de yerel üreticilere destek vermeye kararlıyız" şeklinde konuştu.
Doğa Koruma Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Zeydanlı, ise "Önümüzdeki dönemde en çok tartışacağımız konulardan biri su sorunu olacak. Bir yandan iklim krizinden kaynaklı kuraklık, diğer yandan suyun yanlış kullanımı su kaynaklarımız üzerindeki baskıyı her geçen gün artırıyor. Su yönetimi artık yalnızca bir çevre meselesi değil; doğrudan sosyoekonomik etkileri olan bir konu haline geldi. Bu noktada tarım sektörü hem su tüketimindeki yüzde 79’luk payı hem de su verimliliği için sunduğu potansiyel çözümler nedeniyle en kritik sektörlerden biri. Ancak sürdürülebilirliği ve su verimliliğini gözetmeyen, en yüksek hasılata odaklanmış bir üretim modeli ile bu dönüşümün gerçekleşmesi mümkün değil. Bunun için su verimliliği ve üretim arasında bir denge kuran modeller ve bunların hayata geçmesini sağlayacak güçlü iş birliklerine ihtiyaç var. Bu proje kapsamında yapılan çalışmalar çiftçi, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinin güzel bir örneğini ortaya koymuştur" dedi.
Yapılan açıklamaya göre şirket, sürdürülebilir su yönetimi alanında attığı adımlarla hem sektöründe öncülerinden biri olmayı hem de Türkiye’nin su geleceğine katkı sunmayı sürdürüyor. Bir Damla Bir Dünya Projesi’yle elde edilen sonuçlar, şirketin hem üretim süreçlerinde hem de tedarik zincirinde su riskini azaltma konusundaki kararlılığını güçlendirirken, iş birliği temelli yaklaşımıyla dirençli gıda ekosistemlerinin oluşmasına da somut bir katkı sağlıyor. Şirket önümüzdeki dönemde de Net Su Pozitif hedefi doğrultusunda yürüttüğü tüm çalışmalarla, suyu koruyan, verimliliği artıran ve uzun vadeli fayda sağlayan projelere yatırım yapmaya devam edecek.