Haber Manşet Gazetesi

Ankara’da 26 katlı binada 3 kişinin öldüğü yangınla ilgili davada 4 tahliye kararı

ASAYİŞ

Ankara’da 3 kişinin hayatını kaybettiği 26 katlı binadaki yangına ilişkin davada 4’ü tutuklu 13 kişi hakkında ara karar verildi. Mahkeme, ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulayarak 4 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

Ankara’da 3 kişinin hayatını kaybettiği 26 katlı binadaki yangına ilişkin davada 4’ü tutuklu 13 kişi hakkında ara karar verildi. Mahkeme, ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulayarak 4 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

Ankara 37. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar müteahhit Bedri Y., müteahhit Kadir D., inşaat mühendisi İbrahim K., yapı denetim şirketi sahibi Yavuz Selim K. ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı yargılamanın başladığını bildirerek, iddianamenin özetini okuyarak kimlik tespiti yaptı.

Mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan tutuklu sanık müteahhit Bedri Y., yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda projeleri bulunduğu için 2017’de projeden fiilen çekilmek istediklerini, temsili olarak yüzde 10 payla ortaklıkta kaldıklarını ifade etti. Elektrik tesisatının en son yapıldığını ifade eden sanık, projeden çekilmelerinin ardından inşaatla ilgili bilgi, talimat veya fiili bir görevlerinin kalmadığını söyleyerek, "Bizim sahada elemanımız yoktu, sadece maddi destek sağlıyorduk. Binlerce konut yaptım, ilk defa hakim karşısındayım. İnşaat sürecinin ayrıntılı olarak incelenmesini ve gerçeğin ortaya çıkmasını istiyorum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Tutuklu sanık inşaat mühendisi İbrahim K. savunmasında, söz konusu sitenin inşaat sürecinde şantiye şefi olarak görev yaptığını anlatarak, "Bu süreçte yapılan tüm işler projeye ve standartlara uygun şekilde yürütüldü. Yaşanan olayda benim bir sorumluluğum yoktur" dedi.

Diğer sanık müteahhit Kadir D. ise sanık Bedri Y. ile ortaklık üzerinden söz konusu sitenin yapımına 2016 yılında başladıklarını belirterek, "Yapı denetim firmasının maddi sorunları nedeniyle yapımı son safhada kaldı. Bu nedenle iskan süreci ilerlemedi. 2017 yılında karaciğer nakli nedeniyle bir süre inşaattan uzak kaldım. Bu dönemde de işleri ortağım takip etti" ifadelerinde bulundu.

Elektrik, su ve doğalgaz için yapılan tüm başvurularda ilgili kurumların kontrolden sonra onay verdiğini anlatan Kadir D., asansörlerdeki bazı sorunlar nedeniyle iskan çıkmadığını ifade etti.

"2020 yılından sonra hiçbir imzam yoktur"

Yapı denetim sahibi tutuklu sanık Yavuz Selim K., "Benden sonra kimin denetlediğini, nasıl devam ettiğini bilmiyorum. Denetim faaliyetimi yapmadığım için asli kusurlu gözüküyorum. Denetim yapabilmek için belli şartların yerine getirilmesi gerekiyor. Bu şartlar yerine getirilmemişken 2018’de bu yapı mühürlendi, kaçak bir yapı haline geldi. Kaçak bir yapının tarafımca denetlenmesi beklenemez. 2020 yılından sonra hiçbir imzam yoktur. Elektrik ve su abonelikleri için yapı denetimin izni olması gerekir ama benim şirketim kapanmıştı. Binayı kullanıma açma yetkisi ve kontrol sorumluluğu tamamen yapı sahibine aittir. Bu sebeple benim bir suçum yok, tahliyemi talep ediyorum" dedi.

"Bina sakinleri tedirgin olmasın diye etiket yapıştırmamam söylendi"

Asansör bakım çalışanı Ali Can Ö. makine mühendisi olduğunu aktararak, "Firma çalışanı değilim. Asansörün eksiklikleri olduğu için kırmızı etiket yapıştırdım. Asansörün acil kurtarma butonu çalışmıyordu. Alet kurtarma sistemi de çalışmıyordu. Bina sakinleri tedirgin olmasın diye etiket yapıştırmamam söylendi, söktüm. Binada yanma asansörü de bulunuyordu. Prosedüre göre asansörün kullanılmaması gerekiyordu" beyanında bulundu.

Tutuksuz sanıklar Esra Yaşar Ö., Mücahit Enes E., Fatma Bilgenur G. ve Muhammet Hüseyin Y. ise herhangi bir bilgilerinin olmadığını dile getirdi. Apartmanın asansörüne bakım yapan tutuksuz sanık Mustafa A., "Bahsi geçen firmaya da binaya da görevli arkadaşımızla gittik. Kontrollerimizi yaptık. Asansöre kırmızı etiket verdik. Bina yöneticisiyle de bir görüşme yapmadık. Bakım servisi olduğunda gidiyorum ancak bir eğitim almadım" dedi.

Söz alan cumhuriyet savcısı mütalaasında tutuklu 4 sanık hakkında tahliye talep etti. Sanık ve avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti 4 tutuklu sanığa ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulayarak tahliyesine karar verdi. Sonraki duruşma 13 Şubat 2026’a ertelendi.

Olayın geçmişi

Çankaya ilçesi Alacaatlı Mahallesi’nde bulunan bir sitedeki 26 katlı binada 12 Temmuz’da çıkan yangında 1’i bebek 3 kişi hayatını kaybetmişti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yangına ilişkin başlatılan soruşturmada yangının çıkmasına yol açacak yapı eksikliklerinin sorumlusu olduğu belirtilen 4 kişi tutuklanmıştı.

Başsavcılığın olaya ilişkin hazırladığı iddianamede, binanın şaft boşluğundan geçen elektrik iletim hattının metal gövdesinin 10. kat seviyesinde deformasyona uğradığı, yangının bu bölümdeki aşırı ısınma ve gevşek bağlantı gibi sebeplerle iletim hattındaki "şase patlaması" sonucu başladığı tespitine yer verilmişti.

İddianamede, yangının çıkmasına yol açacak yapı eksikliklerinin sorumlusu olduğu belirtilen yüklenici firmanın müteahhidi, asansör bakım firmasının sahibi, site yöneticisi ve yapı denetim şirketi firmasının sahibinin de bulunduğu 13 sanığın "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 15’er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.